Bir iyi, bir kötü haber!

10 Ekim 2009 Cumartesi
Geri döndüm...

En sonunda internetim bağlandı çünkü MODEM'im bozulmuştu. Geçen ayın 22'sinden beri, bir gün dışında (o da eski şirketimdeki bir arıza ile ilgilenirken) hiç internete giremedim. Neredeyse 3 hafta olmuş! Maceramın bir kısmını eleştirel dozda şuradaki günlüğüme yazdım. Lütfen okuyun çünkü hem kısa hem de eleştiride haklıyım ama dozu kaçırmadım...:)

Asıl kötü haber bu değil çünkü yeni bir ADSL firması ile birlikte MODEM'im de oldu. Ama kötü habere geçmeden önce iyi haberi vereyim. İstanbul Teknik Üniversitesi bünyesindeki Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Uzay Mühendisliği Bölümü tarafından Türkiye'de üretilen ilk uydu olan "İTÜpSAT1" uzaydaki yörüngesine yerleşti. Bunu ilk olarak ATM Türk'deki 7298. ileti de nakleden, çalıştayda tanıştığım Emre Koyuncu sayesinde gördüm ve çok mutlu oldu. Şurada arkadaşım Cengiz Kaya benden önce günlüğüne taşımış ve buradan daha ayrıntı bilgi alınabilir...



Yukarıda verdiğim bağlantıda basında yer alan gazete küpürleri ve yine çalıştayda tanıdığım Melahat Cihan fotoğrafları dikkat çekiyor. Emeği geçen herkesi kutlarım. Bu arada Serenay Uslu (TB9YDC)'nun uydudan gelen sinyalleri yakalama gayretinden dolayı da tebrik ederim...

Aslında bir gün kendi imkanlarımız ile roket fırlatıp uzaya bile gidebilsek ne iyi olurdu. Tabi coğrafi ve ekonomik konjonktür bunun mantıksız olduğunu söylüyor ama milliyetçi yapım buna bir tokat gibi hayır diyesi geliyor. Düşünsenize uydunun fırlatıldığı rokette başkalarının uyduları da var. Böylece masraflar bölüştürülüyor.

Ama her şeye rağmen bu küp uydular çok şirin. İlk olarak iki sene evvel CeBiT'deki bir seminerde bilgi sahibi olmuştum. Bu gelişmeler geçen zaman dilimi hesaba katıldığında küçük adımlar gibi olsa da tıpkı Neil Armstrong'un Apollo 11 görevinde, ay yüzeyine ilk adımını atarken söylediği gibi: "Benim için küçük ama insanlık için büyük bir adım!"

Gelelim kötü habere...

Aslında iyi de denilebilir çünkü benim için büyük ama başkaları için önemsiz olan bir adım da atmama vesile oldu; en sonunda aylardır uğraştığım projenin ilk meyvesini verdi:



Bu sabah 6gen 7 parçayı yaklaşık 8" bir daire içine alçıladım. Ama geçen gün parçaları scanner ile taradığımda birçok kusurunu (daha sonra nakledeceğim) gördüm. O yüzden bir sonraki evre olan aşındırma aşamasına geçmek için alçılama olayını erkene aldım. Tabi işin sonucunda atölyedeki tezgah battı...:)



Bir kötü haber daha!

Aşındırma için kullanacağım camım perşembe günü balkonda bir iş ile uğraşıyorken masadan düşüp kırıldı. Ama dün verdiğim siparişi bugün teslim aldım ve artık alçının kuruması haricinde (1 gün yeter herhalde) sonraki evreye geçmemem için pek bir sebep kalmadı. Bir bakıma camın kırılması iyi oldu çünkü çapı 200 mm. kestirmiştim. Yeni kestirdiğim 225 mm. ve tam yukarıdaki fotoğrafta görülen yapının çapında. Kalınlığı ise 25 mm. civarında.

Yarın bir vidyo ile icraata geçeceğim inşaallah...