SİLİKON YASTIK HAZIRLAMA

19 Eylül 2009 Cumartesi
Aslında bu projenin bir aşaması; aynı zamanda da RTV-2 silikonu tanıma macerası...:)

Evet, başta boza kıvamında bir silikon hazırladım. Ancak çok fazla hızlandırıcı dökmüş olmalıyım. Çünkü zorlukla kalıba döktüm. Kısa sürelerde içeriği ağdalaşmaya başladı...



İlk olarak muntazaman yastık (silicon tampon) kesmek için gırtlak boruya ihtiyacım vardı. Bunu evdeki eski bir çamaşır makinasından kolayca elde edebiliyorsunuz. İlginçtir, boruyu kestiğim boylardaki parçaların birleştirilmesiyle üretmişler. Ek yerleri görüldüğü için zorlanmadan parçalara ayırabiliyorsunuz. Aynı kolaylık silikonu keserken ve kalıptan çıkartırken de olur inşaallah.


Henüz RTV-2 silikonu tanımadığım için kalıptan dışarı sızıp sızmayacanı bilmiyordum. O yüzden akrilik bir mastik kullanmaya karar verdim. Hem hızlı kuruyor, hem silikon gibi yapıştırıcı özelliği olduğu için bir taşla bir kaç kuş vurmuş gibi görünüyor. Ancak silikonun öyle kolay sızan bir kıvamı yoktu. Hatta henüz hızlandırıcıyı dökmediğim halde çok kıvamlıydı.



İşte sürprizler olsa da ölçüsüz iş olmuyor. Karıştırma kabında gördüğünüz işareti üç defa boru hacmi kadar su doldurarak ölçtüm. Elbette yoğunlukları farklı ama fındık kadar bir miktar dışında artan olmadı. Çünkü tedbiren biraz fazla koydum. Zaten kaba bulaşan bir miktarı zayi oluyor!



Veeee hafif taşsa da kalıp dökümü sonrası durum aşağıda görüldüğü bir hal aldı:



Yine tedbir olsun diye biri küçük 4 tane lastik kullandım. Ancak zavallılar gömülü verdiler! Neyse ki silikonu bir bütün olarak kullanmayacağım için kalbının başı ve sonu sorun teşkil etmiyor.




ŞİMDİ 24 SAAT BEKLEMEDEYİZ...

YENİ BİR AŞINDIRMA SÜRECİ

15 Eylül 2009 Salı
Merhaba,

Geçen hafta ATY 2009'da yaptığım aynamı yeniden aşındırmaya başladım. Aslında bunu yapmamalıydım çünkü üzerindeki her bir çiziğin ve kenarındaki minik çatlağın bir anısı var. Ancak önemli olan bu hobiyi öğrenmekti ve ben öğrendiklerimi tazelemeliydim. Çünkü projenin bir sonraki evresine geçmeden evvel elimi aşındırma sürecine alıştırmam iyi olacak. Ama bu sefer farklı şeyler oluyor...

Öncelikle hedefim fazla uzatmadan ve sagittayı derinleştirmeden kısa bir şekilde ince aşındırma yapıp hafta içi cilalamaya geçmekti. Ancak zaten benim 1,8 metre odak uzaklığına sahip bir Maksutov teleskopum vardı ve bana yüksek büyütmeden çok hızlı (ışığı fazla toplayan) bir teleskop lazımdı. Öyleyse aynamı yeniden kaplamadan daha çok derinleştirebilirdim. Seçtiğim sagitta çapın yüzde biri: 1,54 mm. ve f : 6,25 oldu.

Bu arada aynı süreçten geçmemeye karar verdim!

Aşındırma sırasında yüzey şekillerini gözmerceği ile inceleyip hangi hareketin etkili olduğunu, bir sonraki grit'e geçme zamanını ve aşınma hızlarını gözlemleyebilirdim. Öyle de yapmaya başladım ve ilginç bir şey (gözlemledim) öğrendim! Ayna yüzeyinde iki türlü çatlak meydana geliyormuş:



Evet, ben bunları 220 grit'e geçtiğim sırada gözlemliyorum ve halen aynı grit'deyim. Belki yarın 320 grit'e geçeceğim. Çünkü bir önceki grit'e ait çatlakların sayısı zamanla azalmakta. Bu durum rahatlıkla görülmekte. Önce A'lar azalmaya başladı ve artık hiç yoklar diyebilirim. Şimdi ise B'lerin çapları küçülmeye başladı.

Aslında A ve B'ler muhtemelen hala çok fazla var. Ama bunlar şu an ki 220 grit'e ait olduğu için çok fazla ayırt edemiyorum. Oysa 220 grit'e yeni geçtiğimde çukur olmayan ama belli ki çatlamış büyük lekeler vardı. Tabi büyük dediğime bakmayın her biri 0.2 mm.'nin altında şeyler. Zaten B'ler çıplak gözle bile görülebiliyor. Çünkü koptuğu yüzeyde parlak bir çukurluk oluşturuyor ve ışık yeterliyse çoğunlukla puslu ve beyaz renkli olan yüzeye göre adeta ben buradayım diye göz kırpıyorlar.

Başar Titiz bana, SSD'lerden yani yüzey altı çatlaklardan bahsetmişti. Bilmiyorum bu çatlaklar A'lar mı? Çünkü bunlar henüz çukurlaşmamış cama ait olan kısımlar. Zannediyorum ki bir süre sonra A'lar B olmakta. Tespitlerime göre ayırt edilebilen B'ler hiç kalmadığında bir sonraki grit'e geçmek akıllıca olacak.

Şu an 3 saattir 220 grit ile çalışıyorum ve önceki grit'e ait B'ler artık bir iki deste kadar ve yakında elle sayılabilecek hale geleceklerini düşünüyorum. İşte o zaman 320 grit için atelye içi temizlik operasyonuna geçeceğim.

Sevgiler, saygılar...